Categories
Türkçe Blog Turkish Poetry

Saat On İkiyi Beş Geçiyordu

Turkish Original English Translation
Saat On İkiyi Beş Geçiyordu It was five past midnight’s knell
Zaman, can çekişirken, As time laid gasping, in the throes of death
Akrep yelkovan, arasında; Caught between the dance of hour and minute hand
Bir adım öteye gidemezken geceden, The night arrested, taking no further step,
Ay, ışığını çekerken sinesine, The moon sucked light into its breast,
Yıldızlar çekilirken kuytu karanlıklara, The stars crept back into the shrouded darkness,
Hüzün, bakır bir çaydanlıkta demleniyordu, Sorrow was brewing in a copper pot,
Ve ben, son sigaramdaki dumanları da hapsediyordum içime, And I, I was entrapping smokes of my last cigarette deep in my chest,
Ekmek bıçağında dilimleniyordu ömrüm; My life was being sliced on a breadknife;
Masum, yalınayak çocukluğum; My innocent, barefoot childhood;
Umudun kıyısından geçmeyen gençliğim, My youth that never dared tread hope’s shore,
Ulu orta seriliyordu, harami sofrasına, Laid bare and exposed, on the bandit’s banquet,
Düş bahçelerim yağmalanıyordu, My dream gardens were being plundered,
Herkes payına düşeni alıp giderken. As everyone (friends) took their share and left.
Bütün kimsesizliğimle, With all my lonesome solitude,
Bütün çaresizliğimle, With all my desperate helplessness,
Bütün çıplaklığımla, kalıyordum karanlığın koynunda; With all my naked vulnerability, I dwelt in bosom of darkness;
Üşüyordum, Shivering,
Tepeden tırnağa buz kesiyordu yalnızlık. Loneliness was sending chills, from my head to toe.
Dişlerimle, şafağı sökmek isterken karanlığın göğsünden; As I yearned to rip with my teeth a dawn from darkness’s chest;
Gün ağarıyordu saçlarıma, The day was dawning on my hair,
Tel tel, Strand by strand,
Raylarımdan çıkıyordum, I was coming off my rails,
Vagonlarım kopuyordu bir biri ardına, My wagons detaching one after another,
Savruluyordum, I was drifting,
Bir cinayete kurban gidiyordum, Becoming a victim to a veiled murder,
Kaza süsü verilmiş, Disguised as a mere misfortune,
Faili meçhul bir ölüm biçiyordu terzi masasında, An unsolved death was being tailored on the craftsman’s table,
Bir tabuta çivileniyordum. I was being nailed into a coffin.
Saat On İkiyi Beş Geçiyordu It was five past midnight’s knell

https://www.youtube.com/watch?v=7T9F2RrsDKY

Leave a Reply

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.