Ne aşk olaydı, ne aşık, ne nazlı afet olaydı, Ne halk olaydı, ne halık, ne aşk-ı hasret olaydı. Ne dert olaydı, ne derman, ne sûr olaydı, ne matem, Ne aşiyane-i vuslat, ne bari-firkat olaydı. Gönülde nur-i muhabbet, gözümde perde-i zulmet… Ne nur olaydı, ne zulmet, ne böyle hılkat olaydı. Nedir bu hilkat-i bi-merhamet, bu perdeli […]
Category: Türkçe Blog
Şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız O mahur beste çalar Müjgan’la ben ağlaşırız Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız Yalnız kederli yalnızlığımız da sıralı sırasız O mahur beste çalar Müjgan’la ben ağlaşırız
Saat On İkiyi Beş Geçiyordu
Turkish Original English Translation Saat On İkiyi Beş Geçiyordu It was five past midnight’s knell Zaman, can çekişirken, As time laid gasping, in the throes of death Akrep yelkovan, arasında; Caught between the dance of hour and minute hand Bir adım öteye gidemezken geceden, The night arrested, taking no further step, Ay, ışığını çekerken sinesine, […]
Yusuf’u kaybettim Kenan ilinde Yusuf bulunur, Kenan bulunmaz Bu akl’ı fikr ile Leyla bulunmaz Bu ne yaredir ki çare bulunmaz
İtirazım Var – Vaaz Sahnesi
İhtiyaçtan fazla mal haramdır, hırsızlıktır. Altın ve gümüş, yoksullar üzerinde hegemonya kurmak için kullanılıyor. İnfak edilmiyor. Mülkte şirk koşuluyor. Kırkta bir diye bir şey tutturulmuş gidiyor. Komşusu açken tok yatmamak için zengin mahallelerine taşınanlar var. Peki sokaktaki açtan, yoksuldan haberiniz var mı?
Resulullah süper bir insandı, ben o kadar değilim, Resulullah yolda Ebu Bekir’i görse ‘es selamu aleyküm ya Sıddık’ derdi, Ben yolda Ebu Bekir’i görsem tanımam. Resulullah asla yalan söylemezdi; ben annem ölürken hiç ağlamadım. Ben annem ölürken çok ağladım çünkü annem Gırtlağından hırıltılar çıkarırken nasıl terliyordu, görmeliydiniz.